Atatürk'ün Ezana Olan İman Anlayışı


Atatürk'ün Ezana Olan İman Anlayışı Nasıldır


Dolmabahçe önünde demir atmış olan Savarona nın güvertesinde hasır koltuğunda güneşin batışını seyrediyordu. Ufuk minarelerin arkasında kıpkızıl bir renk almıştı. İstanbul camileriyle ateşten bir fona yaslanmış gibiydi. Füreya, Atatürk e son okuduğu kitabı getirmiş yanı başında oturtuyordu. Söyler misiniz bana bir Münir çalsınlar dedi Atatürk. Yaveri koşup gramofona bir taş plak koydu. Az sonra minarelerin birinde yanık sesli bir müezzinin ezanı duyuldu. Atatürk başıyla işaret verdi. Plağı susturdular. Hepsi huşu içinde ezanı dinlediler. Füreya başını öteye camilerden yana çevirmiş olan Ata nın göz pınarlarında yaşların biriktiğini gördü. Bir damla süzülmüş yanağından aşağı akıyordu. Atatürk uzun müddet yanındakilere doğru dönmedi. Nihayet başını çevirdiğinde hem ezan bitmişti hem o kendini toparlamıştı. Ne yazık ki ezanı tekrar ettirmemize imkan yok Füreyanım dedi yumuşak bir sesle. Sabah ezanını bekler hep birlikte dinleriz Paşam dedi Füreya.

Atatürk'ün Ezana Olan İman Anlayışı 
Seo

0 yorum:

Yorum Gönder