HASHIMA ADASI



 
  Google tarafından  27 Haziran 2013'te, Nagasaki eyaletinde Japonya'nın güneybatısındaki "Gunkanjima" olarak da bilinen Hashima Adası'yla birlikte unutulmuş bir dünyanın sokak görünümü fotoğraflarını yayınladı. Google Chrome yardımı ile bu web sitesi, Hashima'nın gizemli, ıssız manzarası içerisinde gizli olan sırları ve efsaneleri keşfetmek için tarihe geniş bir bakış atmanıza izin verir.

  Hashima adası, 61.000 metrekare büyüklüğünde Japonya'nın güneybatısındaki Nagasaki Eyaletindeki 505 adet ıssız adadan biridir. Ancak, bir zamanlar Mitsubishi tarafından yönetilen büyük bir kömür madenciliği operasyonuna ev sahipliği yapmış olduğu için en yüksek noktada 5.259 kişi yaşıyor ve bu da kilometrekare başına 83.500 kişiye çarpıyor ve onu en yoğun nüfuslu yerlerden biri haline getiriyor Dünya tarihinde. Ada ayrıca dış görünüşü ve benzersiz silueti ile adlandırılan 'Battleship Adası' olarak da bilinir.

  Mitsubishi, üç yıl önce ilk yerleşmesinden sonra 1890'da adanın kontrolünü ele geçirdi ve iki dünya savaşının ötesine geçen acımasız kömür madenciliği operasyonuna başladı ve neredeyse bir asırlık anılardan 1974'te aniden tarihe geçti. Kömür madenciliği yavaşladı Popüler petrolün artması nedeniyle 1960'lı yıllarda hızlı bir şekilde hız kazandı ve böylece adanın kaderi 74 yılında Mitsubishi'nin operasyonun kapanacağını ilan etti.

  Ada o kadar hızlı boşaltılmış ki kişiler neredeyse sadece üstündeki elbiseler ile gitmişlerdir.  Adanın iç mekanı keşfederken bulmanız için hala birçok ürün ve eşyalarınız kalmaktadır. Belki de sahipleri hayatlarının geri kalanını geri almadan önce bulunamayan kedilerin ruhlarını bulabilirler 74'teki ana bölgeye. Geride kalan her şey, tarihin kaybolması, baştan sona yaşanması. Bu site, Bryan James ( @WengersToyBus ) adlı bir İngiliz tasarımcı tarafından kısmen Google Chrome'un yetenekleri denemesi olarak tasarlanmış ve kişisel ilgi alanı projesi olarak geliştirilmiştir. Google tarafından desteklenmemekte veya desteklenmiyor; sadece fantastik harita ve sokak görünümü uygulamalarının yanı sıra Google Chrome'un çeşitli tarayıcı teknolojilerini de sergiliyor.

Kurucusu Hapse Atılan Kanadalı Korku Sitesi

 
 
  2001 yılında yayına giren ve içeriğinde işkence, parçalanma ve şiddet, korku gibi şeylerin grafik videolarıyla birlikte bir Kanada korku sitesidir. Sitenin sahibi aslında Kanada'nın genel ahlak kurallarını ve müstehcenlik yasalarını ihlal ettiği için tutuklanmıştı. Bununla birlikte, katkıda bulunanların siteyi her gün yayınlayarak tutmaya devam etmeye çalışsalar da başarılı olamamışlardır. Onlarda göz altına alınarak cezalandırılmışlardır. Site buna rağmen 4 yıl faaliyet sürdürmeyi başarmıştır. Özellikle linki paylaşmıyorum ve siteyi biliyorsanız kesinlikle tavsiye etmiyorum. İnanın bana psikolojiniz bozulacaktır. İşin tuhaf yönü sitenin hala aktif olmasıdır ki inanılır gibi değil.

Bermuda Şeytan Üçgeni

Bir harita ile bölgeye baktığınız da üçgen şeklinde olduğunu görürsünüz adını da bu şekilden almıştır zaten. Yıllar boyunca bölge de birçok açıklanamayan olaylar meydana gelmiştir. O bölgeye giden gemiler kaybolmuştur, fırtına dönemleri üzerinden geçen uçakları içine çekmiştir. Uzunca bir dönem teknoloji ve bilim eksikliğinden kaynaklanarak bölge lanetli, şeytanın yeri gibi isimlerle anılmıştır. En popüler ve en bilinen şuan ki ismi ise Bermuda şeytan üçgenidir. Peki, Nedir bu bermuda şeytan üçgeni gerçeği ! Şeytan üçgeninde gerçekleşen en ünlü olay “Flight 19” olayıdır. İkinci Dünya savaşında Amerika’ya ait bombardıman uçakları 1945 yılında üsten ayrıldıktan sonra pilotlar hava şartlarının gayet iyi olduğunu söylemişler ancak çok kısa süre sonra uçaklardan birden bire sinyaller kesilmişti. Sinyal alınamayan uçakları aramaya giden ekibin uçaklarının da ortalık sakin iken birden sinyallerini kaybedince tarihin en büyük arama kurtarma çalışmaları yapılmıştır. Ancak hiçbir iz dahi bulamadılar uçaklara ait.


Bermuda şeytan üçgeni, Atlantik okyanusunun yaklaşık 750bin metrekarelik bir alanını oluşturan, Haritadan bakıldığında ise Miami, bermuda ve Puerto Rico sınırları arasında kalan üçgensel bölgedir. Bölge için ilk teknik ve bilimsel olarak ortaya atılan iddia, o bölgenin altında kocaman bir mıknatıs madeni bulunduğu ve bu madenin kocaman bir manyetik alan oluşturduğu bununsa geçen uçak ve gemileri içine çektiği olmuştu. Ancak ilerleyen dönemlerde uçak ve gemileri çekecek kadar büyük bir manyetik alan oluşturacak kadar büyük olması mümkün değildi. Yıllar sonra ortaya çıkabildi bermuda şeytan üçgeni gerçeği ! Bölgenin altında yer alan büyük doğalgaz kaynağından çıkan gazların suyun altında düşük sıcaklık ve yüksek basınç ile beyaz hidrat parçalarına dönüşüyor. Suya karışan milyonlarca metreküp hidrat suyun kaldırma kuvvetini azaltıyor ve üzerindeki gemiyi kaldıramaz hale getiriyor. Sonuç olarak o sırada bölgede bulunan gemiler yüzeyden yok oluyorlardı.

Hayaletlerle Karşılaşmak


  Hayaletlerin tarihi hakkında kesin bir bilgiye ulaşılamamıştır ama tarih boyunca her toplumlar tarafınca görüldükleri iddia edilmiştir. Günümüzde batı bölgelerinde hayaletler konusu iyice araştırılmaya başlanmıştır. Hayaletlerin davranış biçimi olsun, fiziksel boyutları geniş olarak araştırılmaktadır. Bu araştırmalar bilimsel olması yanında, ölüm ötesi de araştırılmaktadır. Batıda yapılan çalışmalar o denli kapsamlı sürdürülmekte ki hayaletlerin hayvanlar üzerindeki etkileri bile gözlemlenmeye çalışılıyor. Bu alanda yapılan araştırmalar kedilerin ve köpeklerin hayalet ve cinlerden korkmadığı ama sinirlendiği gözlemlenmiştir. Kedilerin hırçın ve saldırgan olduğu, köpeklerin ise ırladıktan sonra saklandıkları gözlemlenmiştir. Köpeklerin bu özelliğini kullanarak hayalet avı içinde kullanılmıştır.

  Bedensiz varlıkların etkileri nedir ?

  Sadece doğaüstü olaylar dünya ülkelerinde değil ülkemizde de yaşanmaktadır. Bu yüzden tüm dünyada toplanan belgeler ile parapsikoloji toplantılarında örnekler bilimsel değerlendirmeler ile yapılmaktadır. 1999 yılında yapılan bir toplantıda Bedensiz varlıklar hakkında olmuştur. Bu tip varlıkların insanlara kendilerini duyurmaları için bir çok doğaüstü olayı meydana getirebilmektedir. Çok ileri bir varlık olmasalar da öte dünya için ve anlaşılabilmesi için önemlidir. Dünyanın bir çok yerinde bu tip olaylar ile karşılaşılmıştır. Hayalet olayının en kabul edileni bedenin öldükten sonra ruhun bu dünya da yaşamaya devam etmesi olarak nitelendirilmiştir. 
 
 

Cinsellik Ve Burç İlişkileri


   Oğlak burcunun cinsellik ile aşırı bir ilgileri yoktur. Aşkı gereğinden fazla ciddiye alarak yaşarlar. Gece hayatından nefret eder ve sürekli hareketli kızlardan uzak durmayı tercih ederler. Gerçek sevgiyi aramak için uzun bir zamanda geçse sabırlı olarak beklerler. İlk tercihleri hiç bir zaman seks ön planda değildir. Oğlak burcu her zaman sadakatli ve sevgi dolu olmaya özen gösteren burç olmuştur.
 Aslan burcu kendinden çok emin ve öz güveni gelişmiş kişiliklerdir. Bu yüzden üstün kişiler harici kimse ile ilgilenmezler bu yüzden cinsellik konusunda çok seçici davranırlar. Bilinçli severler ve sadece canları isterse severler. Diğer bir özelliği ise cinsel bakımından çok ateşli ve güçlü oluşlarıdır. Özellikle aslan kadını sürekli ateşli ve uyarılma ihtiyacı duymaktadır.

Burçlar Sürekli güncellenecektir. 

FBI'ın Ufo Araştırmaları (Roswell Kazası)

  Roswell Kazasının raporunu neden NASA değilde FBI hazırladı ve X dosyaları neydi ? Ufo'lar gerçekten ABD Hava üstünü işgal ettiklerinde silah kullanılmamasının sebebleri nelerdi ?


  1947 yılında ABD Silahlı kuvvetleri, Kuzey Amerika hava sahasını saran uçan dairelerin araştırılması için FBI'dan yardım istedi. Tüm araştırmalar uzun süre gizli tutuldu. Bu dosyanın ismi X dosyalarıydı. FBI  yıllarca dünya üzerinde kaza yapan ufoların bin sayfayı aşan bir rapor hazırlamıştı. Silahlı kuvvetler bu son derece önemli bilgilerin FBI bile elinden gizledi. 9 Temmuz 1947 yılında Washington şehri için çok önemli bir gündü. Askeri hava enfermasyon dairesi başkanı general George, FBI ajanı Reynolds tüm ülke gazetelerinde yayınlanan, büyük bir şok etkisine yol açan Roswell olayını nasıl yalanlayarak bu olaydan kurtulabileceklerini tartışacaklardı.
 
  Ünlü Roswell kazası gibi UFO ve uçan dairelerin bulunması Amerika Birleşik Devletleri için bir tehdit olarak görülmemektedir. Hatta Bu UFO kazası olduğunda ve insanlar TV izlerken bile bir tehdit kimsenin aklından bile geçmemiştir. Hemen ardından ABD, halkın ilgisini başka yönlere çekmek için bazı çalışmalar başlatmıştır. Çok geçmeden Roswell kazası daha ne olduğu anlaşılamadan sessizliğe gömülerek unutulmuştur. Yetkililer FBI'dan yardım istemelerinin sebebinin Ulusal tehdit için yapılmış bir tatbikat olarak nitelendirdiklerini ve halktan bunu gizlediklerini açıkladılar. Ancak generalin aklında tek olan  uçandaireler hakkında tüm bilgiyi toplayıp gerçeği öğrenmekti. Amerika hava sahasını sürekli işgal eden bu cisimler aslında Amerika için bir tehdit unsuru olduğunu sadece General biliyordu. Generalin bir sözü şöyledir.
Uçan dairelerin yada UFO ların gerçekten var olduklarını araştırmak için mümkün olan her çabnayı göstereceksiniz. Askeri gücümüz bu fenomen olayı geröeklerini ortaya çıkacak teknoloji ve güce sahiptir. 

  1978 yılına kadar bilgi edinme hakkı yasasına kadar bu bilgiler ve x dosyası gizli tutuldu. Bu yılların sonuna doğru ufo konusu ve araştırmaları o derece ulaşılmaz bir bilgi haline geldi ki gazeteciler bile soru sormaya korkuyorlardı.  Gizli yürütülen araştırmalarda 200 yakın çözülemeyen olaylar üzerinde durulmuştu. Görülen UFO'lar 3'er gruplarda duruyordu ve bunlar her grupta farklıydı. 1. Grup yeşil alevler içerisindeydi. 2. Grup Sürekli renk değiştiren kürelerdi. 3 Grup ise disk şeklinde olanlardı.

Türkiye Ufo İstilası Altında

  Türkiye'yi Ufolar mı bastı. Neredeyse her ilde ufo görülmeye başlandı.

  Uzaylı var mı yoksa sadece palavramı ve UFO'lar gerçek mi tartışmaları sürerken Surius araştırma merkezi Türkiye'de son 3 ayda rekor düzeyde UFO görüldüğünü duyurdu. Bunun yanı sıra bir çok videonun ve ihbarın geldiğini de vurguladılar.  Açıklamaya göre UFO ihbarındaki artış bir anda fırladı ve ilk kez yüzde 60 gibi bir rakama yükseldi. UFO'ların en çok görüldüğü 30 ilin ve ilçelerin listesi de vermeyi ihmal etmeyen sirius konunun üzerine daha derin olarak gideceklerini bildirdi.

  Sirius araştırma merkezine 01 haziran 2017 – 10 temmuz 2017 tarihleri arasındaki dönemde 2 bin 234 ihbar yapıldı. Bu ihbarlardan 392 tanesi digital fotoğraf veya video kameralarla kayda alınmış görüntülerden oluşuyor. Surius merkezi bu görüntülerin 336 tanesinin yanılsama olacağına karar verdi ancak içlerinden 56 tanesinin UFO olduğunu tespit ettiklerini söylediler.

İşte O Çekilen Ufo Görüntüleri




Türkiye'de Gönen Ufoların Videosu




Ayda Neler Oluyor ?

 
   Nasa son zamanlarda Ay'da yaşanan garip olayları ve videolarını yayınlamaya başladı. Ay yüzeyinde görünen uçan nesneler araştırılıyor. İleri teknolojiye sahip bir ülkenin uçaklarımı yoksa uzaylılar mı ? Bu görüntülerin ardında Apollo 11 uzay aracının çektiği görüntülerde tekrardan incelemeye alındı. Hala bu tuhaf olayların ne olduğu bilinmiyor.

  İlk ay'a 1940 yıllarda  gidildiğini hesaba katarsak ve günümüzde aya gitmek çokta zor değil. Aynı bir ülkeye ziyaret ediyormuş gibi rahatlıkla gidilebilir. Bu yüzden Nasa'nın kafası çok karışık. Orada ki uçan cisim bir ülkeye ait ise amacı nedir ? Ne yapmak istiyor ? Eğer bir uzaylıya aitse Ay'da neyin hazırlığını yapıyor. 

Bosna Pramitleri

 

 2005 yılında bu proje üzerinde çalışmalara başlandı ve inşaat şirketleri ve jeologlar, temel sondajı ve jeo-morfolojik analiz yapmak için para alındı. Daha sonra basın toplantısında Avrupa'daki ilk piramitlerin keşfedildiğini dünyaya duyurdular. Kısa süre sonra kâr amacı gütmeyen Arkeoloji Parkı: Bosnalı Sun Vakfı Piramidi'ni kuruldu ve o zamandan beri Bosna'daki piramit araştırmaları dünyanın en büyük disiplinler arası arkeolojik projesi oldu. 2005 ile 2011 yılları arasında arkeolojik kazı, numune testi ve radyokarbon tarihlendirmesinde 340.000 çalışan ile yıllar harcadık. Piramitlerin Bosna Vadisinin, bugüne kadar keşfettiğimiz beş piramitten oluştuğunu tespit edildi. Bosna Piramitleri Güneş, Ay, Ejderha, Ana Dünyanın ve Aşk. Site aynı zamanda bir tümülüs kompleksi ve büyük bir yeraltı labirenti içerir.

   Bu keşif tarihi ve Avrupa'nın erken tarihinin bilgisini birkaç nedenden ötürü değiştiriyor: Bunlar Avrupa'da keşfedilen ilk piramitlerdir. Site, dünyanın en büyük piramit yapısını içeriyor -Bosnalı Piramit Güneşi daha eski ve yüksekliğinin 220 metreden fazla olduğu Mısır'ın Büyük Piramitinden (147 metre) daha yüksek. Boşnak Geometri Enstitüsü'ne göre, Güneşin Boşnak Piramidi, kozmik kuzey yönünde 0 derece, 0 dakika ve 12 saniye hata ile en kesin oryantasyona sahiptir. Güneş'in Boşnak Piramidi tamamen dikdörtgen beton bloklarla kaplıdır. Bosnia, İtalya ve Fransa'daki bilim kurumlarına göre modern beton materyallerinden çok daha üstün olan betonun aşırı sertlik (133 MP'ye kadar) ve düşük su emme oranı (% 1 civarında) özellikleri vardır. Piramitler, Tarımsal-Pedoloji Devlet Enstitüsüne göre, yaklaşık 12.000 yıllık toprak ile kaplıdır. Gliwice (Polonya) Silesian Teknoloji Enstitüsü Fizik Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen Ayın Boşnak Piramidi üzerindeki döşeli terastan çıkan radyokarbon terasın 10.350 yıl önce (+/- 50 yıl) inşa edildiğini doğruladı. Bu bulgu, Bosnalı piramitlerin gezegende bilinen en eski piramit olduğunu doğruluyor . Piramitlerin Bosna Vadisi'nin altında toplamda on mildan fazla süren kapsamlı bir yeraltı tüneli ve odası ağı var. Yeraltı labirentinde seramik heykeller keşfedildi ve 20.000 liraya kadar kitleler keşfedildi ve böylece onları eski dünyanın en büyüklerinden biri haline getirdi. Boşnak arkeolojideki harikaların listesi burada bitmiyor. Yakınlarda, en yüksekDünyadaki Tümülüs: 61 metre yüksekliğindedir. En yakın rakibi olan İngiltere'deki Sillbury Hill, 60 metre yüksekliğindedir. Boşnak tümülüs iki tabakalı megalitik teraslar, kil tabakaları ve suni beton tabakalardan oluşur. Bir grup fizikçi Güneş'teki Boşnak Piramitinin tepesinden gelen bir enerji ışını tespit etti.
  Kirişin yarıçapı 4,5 metredir, frekans ise 28 kHz'dir. Işın sürekli ve gücünü yukarıya ve piramit uzaklaştıkça büyüyor. Bu fenomen, bilinen fizik ve teknoloji yasalarıyla çelişir. Bu, Gezegendeki herzian teknolojisinin ilk kanıtıdır. Görünüşe göre, piramit üreticileri uzun zaman önce sürekli bir hareket makinesi oluşturdu ve bu "enerji makinesi" hala çalışıyor. Yeraltı labirentinde, 2010'da üç oda ve küçük bir mavi göl keşfettik. Enerji taraması, iyonlaşma seviyesinin yer altı odalarını " şifa odaları " haline getiren ortalama konsantrasyondan 43 kat daha yüksek olduğunu gösteriyor . 2011'de elektromanyetik algılamanın daha da geliştirilmesi, Hartman, Curry ve Schneider ızgaraları vasıtasıyla negatif radyasyon seviyelerinin tünellerde sıfıra eşit olduğunu doğruladı. Tünellerde bulunan ve kozmik radyoaktif olmayan herhangi bir teknik radyasyon (elektrik hatlarından ve / veya diğer teknolojilerden) yoktu. Yer altı su akışlarının üzerine seramik heykeller yerleştirilir ve negatif enerji pozitife dönüştürülür. Tüm bu deneyler yer altı labirentini dünyadaki en güvenli yeraltı yapılarından biri olarak gösteriyor ve bu da vücudun yenilenmesi ve yenilenmesi için ideal bir yer olmasını sağlıyor.

Korku Nedir ?

 
  Korku, sözlük anlamı ile ifade ettiğimizde “Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü, kötülük gelme ihtimalidir” şeklinde bir tanım ortaya çıkıyor. Korkunun biz insanları soktuğu hal ve psikoloji tanımı, ağırlıklı olarak işin bedensel boyutta yaşanan hislerinde Genel olarak incelendiğinde; korkudan eli ayağı tutmamak, eli ayağı kesilmek, beti benzi solmak, dili tutulmak, avuçlarının içi terlemek, nefesi kesilmek, gibi yan etkileri olan güçlü bir duygu oluşturmasıdır.

  Genellikle korkular herkes de farklı psikoloji barındırmaktadır. Bu duyguları farklı bir boyutta aşık olunca da yaşar insan, orada da devreye reddedilme korkusu, terk edilme korkusu, kendini ifade edememe korkusu, karşı cins korkusu, kaybedersem korkusu derken sevgiliye açılamadan korkulara esir düşer ve savunması kalırız.

  Aslında korkular bir çok çeşittir. Korku; kendi bütünselliğinde çok geniş alana yayılmakta, yükseklik korkusu, canlı hayvan korkusu, kapalı alan korkusu aynı zamanda fobi olarak nitelendiriliyor bu korkular yada panik atak dediğimiz hastalığın belirtileridir.  Ve bu korku nöbetlerinde fark etmeden yaşam alanlarımızı işkence haline çeviriyoruz.

Makyajın Doğaüstü Gücü

   Makyajın Doğaüstü Gücü

Aslında bir konu açmayacaktım ama denk gelince dayanamadım. Düşünün evlendiğiniz eşiniz sabah uyandığınızda başka bir kadın oluyor. Cidden o derece makyajın gücü varmış. İşte bunlara örnek bir kaç resim. 










Makyajın Doğaüstü Gücü, Makyaj farkı

Tem

Dünyanın En Tehlikeli Karayolu Bayburt D915



  Bayburt, derebaşı virajları olarak bilinen ve Karaçamda bulunan Bayburt D915 karayolu dünyanın en tehlikeli yolları arasında yer almaktadır. Yolun uzunluğu 106 kilometre ve 29 tehlikeli viraja ev sahipliği yapmaktadır. Yolun en tehlikeli virajı ise derebaşı tesislerinin bulunduğu bölümdür. Genelde orada sürekli kar ve tipide olmaktadır.

  Bu yolda her gün onlarca kaza meydana gelmektedir. Yetkililer kar ve tipi olması durumunda yolu kapatmakta ve başka bir yol yapılmadığı sürecede çok dikkatli bir şekilde bu yol kullanılmalıdır.

Oha Diyeceğiniz Garip Bilgiler

        Güneş dünyadan 300 bin kat daha büyüktür. Güneşin ısısı ise 9941 fahrenheit derecedir.


Mario oyunun eminim ki hepimiz çocukken oynadık. Oyun içerisinde Mario blogları kırdığını biliyorsunuz ama mario aslında blogları eli ile değil kafası ile kırmaktadır. 



İnsan vücudunda bulunan 6 litre kan sadece 22 saniyede vücudumuzu dolaşır. 


Taklitçi ismi ile bilen bir ahtapot türü, sadece renk değiştirmekle kalmıyor ayrıca aslan balığı, dil balığı gibi bir çok balık türünün şeklini de alabiliyor. 


İnsanların saçı 3 kilo ağırlığı zorlanmadan kaldırabilecek esnekliğe sahiptir. Kafamızda saç kaldıysa tabi ve neden saçımızla bir şey kaldıralım ki :D


Uzaya yolculuk yapan uzay mekikleri için taşınacak her kilo başı 530 kg yakıt gerekmektedir. ortalama 5 astronotun bindiğini hayal edersek ve her biri 70 kilo olsa 185500 kg yakıt tüketimi gerçekleşir. Şimdi anlaşıldı enerji kaynaklarının nereye gittiği. 



Dünya üzerinde her gün yeni doğan bebeklerin en az 15 tanesi yanlış anne ve babaya verilmektedir. İşte bundan bende şüphe ediyorum :D


Sürekli günlerin çok kısa olduğundan şikayet eder dururuz. Ya jüpiter de yaşasaydınız ? Jüpiter de bir gün 24 saat değil sadece 10 saattir. Jüpiter kendi ekseninde en hızlı dönen aceleci gezegendir.








Cin Çarpması Nedir ?

 
  Özellikle ülkemizde cin çarpması vakaları çok fazladır. Genel olarak halk arasında buna cinlemiş denilmektedir. İçine cin girmiş kişiler, büyüler aracılığı ile cin musallat edilmiş kişilere adlandırılan isimlerdir. Cin çarpması yaşan kişilerde psikolojik farklılıklar ve normal insanlara göre çok farklı davranışlar sergilemektedirler. Bunlardan bir kaçı ise sürekli saldırganlık, unutkanlık ve umursamazlık gözlemleme yapılabilir. Çoğu cinlenmiş kişilerde ses tonlarında da çok farklılıklar olur.
  Örnek vermek gerekirse tanıdığınız çok iyi ve kibar bir arkadaşınızın durduk yere küfürbaz, saldırgan, saygısız bir kişiliğe büründüğünü düşünün ve bunun sadece çok kısa bir süre içerisinde olduğunu ele alırsak hiç bir psikolojik rahatsızlık bu denle hızlı ilerleme olasılığı yoktur diyebiliriz. Bu tarzdaki değişimler genellikle cin çarpması var olduğunu gösterir.

Her Kişilik Bozukluğu Olanlar Cin Çarpması mı Demektir ?

 Olay aslında basittir ama yaşanan tabi ki değil. İlk yapılması gereken durumu anlamaya çalışmaktır. Hemen ardından bir doktora gidilmelidir. Belkide işin içerisinde bir cin değil çoklu kişilik bozukluğu hastalığı olabilir. Tabi ki doktorlar bunu anlayacaklardır. Kişide herhangi bir sağlık problemi bulgularına rastlanmama durumunda cin çarpması sıkıntısı büyük olasılık taşır. Yıllar önce bir köyde kişilik bozuklukları yaşayan bir kişiyi direk hocaya götürmüşler ve ne yapıldıysa iyileşmesi söz konusu olmamış ve hemen ardından doktora başvurulmuş ve kişide çocukluğa dayalı cinsel istismar olması sebebi ile kişilik bölünmesi teşhisi konulmuştur. 

Habis Ruhlar

  Habis ruhlar Nedir ? Büyü yapıla bilir mi ?


  Büyüler günümüzün en tehlikeli eylemlerindendir. Büyüler ile sadece cinler kullanılmamaktadır. Onlardan daha kötü ve tehlikeli varlıklarda yönetilebilir ve bunlardan biriside habis ruhlardır. Ruhlarda insanlara kara büyüler aracılığı ile başlarına bela edilebilirler. Böyle bir büyü yapıldığında dua okumanın ve hocalara gitmenin de kesinlikle bir faydası olmayacaktır. Bu ruhlar aile ile yaşamaya başlarlar ve yavaş yavaş herkesi ölüme sürüklemeye devam ederler. Özellikle bazı büyülerin mezarlıklarda yapıldığını hatta mezara bazı büyü gereçlerinin gömüldüğünü duymuşsunuzdur. İşte bu tarz büyülerin mezarlıkta yapılma sebebi budur. Bazı büyücüler mezar toprağı ile de büyü yapmaktadır ve bu büyülerde kısmen habis ruhlar yönlendirilebilmektedir. Burada önemli olan bu büyülerin çok az kişinin yapabilmesidir. Her büyü yapan yada bu ilimlerle uğraşanlar için mümkün değildir.
  Böyle bir büyü ile karşı karşıya kaldığınızda inanın yapacağınız hiç bir şey yok. Bu tarz büyülerde çok özel yöntemler kullanılmakta ve bu işin ehli kimse olmadıkça sonuç ölümle son bulmaktadır. Hatta cinler ile yapılan büyülerin bu büyü yanında çok masum kaldığını da söylemek mümkündür. Erva-ı tayyibe temiz ruh anlamına gelirken ervah-ı habis ise kötü ruhlar anlamındadır. Özellikle bu konuyu araştırırken kötü ruhlar filmi aklıma geldi ve bizler cinler ile oyalanırken aslında daha nelerin olduğunu gözden kaçırmışız.

Peki Habis Ruhlardan Korunma Yolu Varmıdır ?

Habis ruhlar tarafından sıkıntı yaşayan birisi namazını topluluk içerisinde yani cami de kılması daha verimli olacaktır. Sonuçta cin olmasalar da kötülük dolu varlıklardır ve onlarda şeytanlar gibi ibadet yerlerini sevmezler. Bu konu ciddi karışık ve ne yazık ki net bilgiler içermemektedir. Sadece büyü yapıldığını anlama şansımız vardır. Aşağıda yazılanlardan en fazla 5 tanesini yaşıyorsanız büyü yapılma olasılığı yüksek demektir. Yine de bunun bir cin mi yoksa habis ruh mu onu bilmemiz ilmi kişiler haricinde bilinmesi mümkün değildir. 

İnsanda Büyü Olduğu Nasıl Anlaşılır Habis Ruh

1.) Sebepsiz olarak sürekli baş ağrısı olması ve doktora gidildiği halde hiç bir sağlık sorunu olmadığı halde baş ağrıların şiddetli olarak devam etmesi.
2.) Yapılan büyülere karşı vücudunun diğer bölgelerinde şiddetli ağrılar.
3.) Rüyada sürekli kedi, akrep, köpek, yılan, mezarlık ve pislik yerlerin görülmesi.
4.) Rüyada kişi kendini sürekli yüksekten düştüğü hissine kapılması ve görmesi:
5.) Kişinin kalabalık ortamlara girememesi ve sürekli tek kalma istedi.
6.) Kişinin sudan korkması ve haftalarca banyo yapmamakta direnmesi ( ileri evre)
7.) Cami ye gidildiğinde yada kuran okunan yerlerde rahatsız olması ve oradan hemen uzaklaşma isteği.
Genel olarak büyü yapılan kişilerde bu rahatsızlıklar kesin olarak gözlemlenmiştir lakin unutmadan burada ki bazı maddeler panik atak hastalarında da bulunur yani yapılması gereken ise bana büyü yapıldı demek yerine önce bir uzmana  başvurmalısınız. Unutmayın bu gibi durumlarda büyü var deyip ertelerseniz sağlığınız da ciddi sorunlarda oluşabilir.

Sitemizde farklı bilgileri bulabilir inceleyebilirsiniz. Yorumlarınızı aşağıdaki yorum alanına yapabilir her türlü soru ve önerileriniz için e posta ile iletişime geçebilirsiniz.
Habis Ruhlar
Seo


Yenilmezler- Avengers:Infinity War

 
  Marvel filmlerinin bir yenisi daha çok yakında sinema severler ile buluşacak. Bir birinden karizmatik süper kahramanlar yep yeni maceraları ile heyecan yaratmaya hazırlanıyorlar. Yenilmezler serisinin son filminde hangi kahramanların rol alacağı henüz daha açıklanmadı. Savaşacakları düşman titan thanos olacağı bilinmektedir. Filmin diğer özelliği ise iki bölüm olarak izleyici karşısına çıkacak. Yenilmezler: Sonsuzluk savaşı filmi serisinin en iyi filmlerinden olacağı da özellikle konuşulmaktadır.

Yenilmezler Sonsuzluk Savaşı Hakkında 

Yapım: Amerika | 2018

IMDB Puanı: 8.7

Yönetmen: Anthony Russo ve Joe Russo

Oyuncular: Robert Downey Jr. , Scarlett Johansson , Chris Evans , Chris Hemsworth , Jeremy Renner , Vin Diesel , Bradley Cooper , Josh Brolin , Tom Holland , Pom Klementieff , Chadwick Boseman , Karen Gillan , Danai Gurira , Zoe Saldana , Brie Larson , Benedict Cumberbatch , Peter Dinklage , Sebastian Stan , Cobie Smulders , Elizabeth Olsen , Dave Bautista , Tessa Thompson , Samuel L. Jackson , Michael Rooker , Paul Rudd , Mark Ruffalo , Paul Bettany , Benicio Del Toro , Sean Gunn , Winston Duke , Anthony Mackie , Benedict Wong ve Terry Notary

Tarihin En Tehlikeli Diktatörü Gowon

  
 Nijerya'da iç savaşa neden olan ve bu savaşta bir milyon sivil, 100 bin askerinde hayatına mal olmuştur. 1966 yılında ülkenin denetimini eline geçirmiş Nijerya iç savaşında kuvvetlerini zafere ulaştırarak 1976 yılına kadar iktidarda kalmıştır. 
  Ülkenin kuzeyinde küçük anga kabilesinden birisiydi. (bugün her araştırmamda bir kabileye denk geliyorum. Ne tehlikelilermiş) Subay olduktan sonra Britanya'da kraliyet askeri okulunda eğitim aldı. İlk savaşını Gongo'da verdi. Savaşta gösterdiği başarı dolayısıyla 1966 yılında yarbay oldu. Daha sonra yapılan askeri darbede hayatta kalan tek subay olarak general oldu. Aynı yıl içerisinde Temmuz ayında Kuzeyli kökene sahip subayların yaptığı bir darbede yeni bir askeri yönetim başa geçti. Darbede kendini gizleyen Gowon , bu sayede taraflar arasında sağlanan uzlaşmada yeni kurulan hükümetin başkanı seçildi. 
  Gowon ilk yapacağının sivil yönetime döneceğinin sözünü verdi. Lakin uzun zaman geçmesine rağmen sözünü tutmadı. Bu hata yüzünden kuzey bölgesinde ibolara yönelik katliamlar başladı. Gowon 1967 yılında olağanüstü hal ilan ederek Nijerya'daki 4 bölgeyi 12 eyalete böldü. Böylece iboların deniz ile bağlantısını kesti. Bir hafta içerisinde de doğu bölgesi, Nijerya'dan ayrılarak Biafra Cumhuriyetini kurdu. İç savaş sırasında 3 dümen ordunun başında Gowon vardı. Ondan sonra çıkacak her sorunu çözerek ülkede kahraman olmayı başardı. Vallah kimi kaynak kahraman ,ilan etmiş kimisi suçlu bende kararsız kaldığım için ilk nakaratta gömdüm. Son nakaratta övdüm :)

Yanan Boğa

Dünyada gelmiş geçmiş en kötü ve acı verici idam etme şekli yanan boğa.


  En çok uygulanan dönemi Antik Yunan dönemidir. Bu idam yöntemi pirinçten veya metalden yapılmış boğanın içerisine insan sığacak kadar geniş bırakılarak altına ateş yakılması ile idam etme yöntemidir. Boğanın tek açık kalan bölümü ağzıdır bunun sebebi idam edilecek kişinin havasızlıktan ölmemesidir. İdam edilecek kişi boğanın içerisine konur ve boğanın altı ateşe verilir ve kurban saatlerce acı çekerek öldürülür.
 Boğanın ağzının açık bırakılmasının diğer bir sebebi ise idam edilen kişinin çığlıklarının boğa şeklinde çıkması anlamına geldiği içindir. Dünyada bir çok idam etme yöntemi vardır ama bu en acı veren idam şeklidir. Kurban o kadar yavaş ölür ki ve ısı bir fırın içerisinde olduğu kadar sıcak olur. Ölüm yavaş ama acı dayanılmaz olur. Antik yunan döneminden sonra yüz yılda daha bu yöntem kullanılmıştır. Daha sonra idam edilecekler için daha acısız ölüm yöntemleri geliştikçe yanan boğa unutulmuştur. 

Dünyanın En Gizemli Yerleri

Dünyada gidilmesi yasak olan öyle yerler var ki okuyacaklarınıza çok şaşıracaksınız. Bazı yerlere girmenin ölmenize bile yol açabilir. 

Javari Rezervi


  Brezilya'da bulunan javari rezervi, Brezilya'nın yağmur ormanlarının içerisinde yaşayan yerel halkın günümüz dünyasından çok uzakta yaşayan bir bölgedir. Bu yerel halk ormanların o kadar derininde yaşamaktadır ki onları keşfetmek bile çok zor olmuştur. Yüksek teknolojili uydu resimlerinden açığa çıkmışlardır. 
  Yetkililer daha sonra bölgenin üzerinde yaptığı uçuşlar sayesinde buradaki halkların kendilerine bir komite kurup ekinlere ve üretimlere sahip oldukları görülmüştür. Amazon ormanın vahşiliğinde yaşayan bu insanların gidip ziyaret etmek isteyebilirsiniz. Son yapılan ziyaretlerde hiç de dost canlısı olmadıkları görülmüştür. Bu sebebten dolayı yetkililer bu alanı özel koruma alanına çevirmiş giriş ve çıkışları yasaklamışlardır. 

Kıyamet Ambarı


  Norveç kıyamet ambarı olarak bilinen svalbard küresel tohum deposu , dünyada var olan bütün bitkilerin ve tohumları bulunduğu yerdir. dünya üzerinde yaşanacak bir felaket durumunda dünyaya tekrar yeşillendirmek ve geri kalan insanların tekrar üreye bilmesi için kurulmuş bir bölgedir.    Kıyamet ambarı Norveç'te dev bir dağın 130 metre altına inşa edilmiştir. Şimdiye kadar bu bölgeye kimsenin girmesine izin verilmediği için detaylı bir bilgi bulunmamaktadır. Sadece Norveç yetkililerin bildirdikleri kadar bilgi vardır. 

Woomera


  Adından da anlaşıldığı üzere Avustralya'da bulunan bu bölge girişi yasak olan bölgelerden birtanesidir. Üstelik içeriye kaçak girmeye kalkarsanız sonu büyük ihtimalle uyarı almadan vurulmanız olacaktır. Bu bölgede yeni çıkan silahların denemeleri ve geliştirilmeleri yapılmaktadır. Bölgenin diğer en önemli özelliği ise yer altı kaynaklarının çok bol olmasıdır. 

Kuzey Sentinel Adası


  Andamal adaları içerisinde bulunan Hint okyanusunun en güzel adalarından bir tanesidir. Doğanın en harika alanıdır dersek yalan olmaz. İşin kötü tarafı hiç bir koşulda oraya gidemezsiniz. Tamamen girişler yasaktır. Bu bölgede yaşayan halk o kadar vahşi ki gelen kim olursa öldürüyorlar. Ada üzerinde uçan uçaklara bile yanan oklar atarak karşılık veriyorlar. Hükumet tarafından gönderilen elçileri bile yemiş bir kabile kesinlikle kendileri hariç hiç bir insanı kabul etmemektedirler. Bunun üzerine adaya girmek yasaklanmıştır. Boş bir araziye iki tane güdümlü füze salla bak bakalım vahşilikleri kalıyor mu ? :))

Club 33


  ABD 'de bulunan club 33 hiç bir koşulda insanlara var olduğu bile yasaklayan çok ilginç bir klüblerdendir. 1967 yılında walt disney tarafından açılan  ve sadece disneyland üst yöneticileri tarafından kullanılan bir alan. Bu kulübü bulmak bile neredeyse imkansız hiç bir iz ve yol tarifi verilmemektedir. Yüksek bir üyeden davetiye almadığınız sürece hiç bir koşulda içeriye giremezsiniz. Üstelik Club 33'e üyelik şartları ilk üyelik ücreti: 25.000 dolar ve yıllık ücreti ise 10.000 dolardır. Hemen ardından 15 yılda sıra beklemeniz gerekiyor. 


Depremlerin Dünya Üzerindeki Büyük Etkileri

  Dünya var olduğundan buyana depremler dünyanın var oluşu için büyük önem taşımızdır. İnsanlar dünya üzerinde var olduğundan beri 10 şiddeti haricinde daha büyük depremler yaşanmamaktadır. Şimdiye kadar olan depremler dünya üzerinde ne gibi değişiklikler yapmıştır. 
                                                       Depremler suyu altına çevirebilirler.


Japonya'da 2011 yılında meydana gelen depremde dünyanın rotasyon hızını artırarak bir günü 1.8 saniye kısaltmıştır.

1811 yılında olan bir depremde Mississippi Nehrinin su akışını tersine çevirmiştir.


Nepal'de 2015 yılında meydana gelen deprem. Everest dağını 2.5 cm kısaltmıştır.








                                                                                                                                                                        



İnsanda Davranış Biçimleri

  İnsanlarda ki davranış biçimleri ruh halimizde ve psikolojimizde neyi ifade eder. Karşımızdakini anlamamız için bir kaç ip ucu. 



  •  Bir insan gereksiz yere ve saçma sapan her şeye gülüyorsa, o insan içten içe büyük yalnızlık çekiyor demektir. 
  • Bir insan gereğinden çok fazla uyku uyuyorsa, o kişi çok üzgündür ve ciddi sıkıntılar içerisinde bulunuyor, kendini çıkmazda olduğunu düşünüyordur. Kendisini dış dünyaya kapatma eylemedir. 
  • Eğer biri az konuşuyorsa ve konuşmaya başladığında hızlı konuşuyorsa kesinlikle sır tutmayı bilen bir kişidir. O kişiye kesilikle güvene bilirsiniz. 
  • Başına ne olay geldiyse ve ne kadar duygulanırsa duygulansın kişi ağlamıyorsa çok zayıf bir kişiliği vardır.
  • Hızlı yemek yiyen insanların ya iş hayatları sürekli streslidir. Yada öfke kontrol sorunu vardır. 
  • Diyelim mi bir insan en ufak bir şeye bile ağlıyorsa hani derler ya dokunsan ağlayacak eğer o yapıda bir insansa bu kişi ya çok iyi ve temiz kalplidir. Normal de bu kişiliğe sahip olmayıpta sonradan böyle bir ağlama durumu gelişmiş ise o kişi yapmadığı birşey yüzüne suçlanıyor demektir.
  • Bazı insanlar sürekli sinirli ve uyumsuzdur. Özellikle yaşlı insanlarda görülen bir durum olmasına rağmen her yaşta olabilir. Bunun sebebi o kişinin sevgiye ihtiyacı var olduğu anlamına gelmektedir. 

Kabe'nin Üzerinde Neden Kuş Uçmaz

  Kabe'nin üzerinden neden hiç kuş ve uçak uçmadığı hakkında bir bilginiz var mı ? İşte nedenleri; 


  Kabe tarih boyunca garip olaylara tanıklık etmiştir. Kabe'nin kutsallığı tarih boyu Peygamberlerimizden buyana sürmektedir. Hz Muhammet'in doğum yeri ve bütün dinlerin kıblesidir. Böylesine kutsal bir yerinde bir çok içerisinde barındırdığı sırlar mevcuttur. Bunlardan bir tanesi de Kabe'nin üzerinde kuş ve uçakların uçmaması dır. Kabe'nin üzerinden kuş uçmadığına yönelik siyasiler, din adamları ve bir çok uzman bu konu üzerinde tartışmaya açık olmuşlardır. 
  Genelde bir çok insan Kabe'ye uzun süre baksa da kuşların üzerinden değil hep yanından geçtiğine tanıklık etmişlerdir. Bilim adamlarına göre bunun sebebinin suyun bulunmadığı yerlerde kuş olmaz düşüncesi yatmaktadır. Lakin Kabe'de insanların attıkları ekmek kırıntılarını yiyen bir çok güvercin bulunmaktadır. Konuyu daha derine taşıdığımızda ise daha farklı sonuçlar elde etmeyi başardık. Bir din adamına göre ise Kabe'nin üstü aslında arşa kadar uzanmaktadır ve biz göremiyoruz ama kuşlar bunu hissederek oradan geçmeyi red ediyorlar olarak nitelendirdi. Anlayacağınız Kabe'yi yere ve göğe balayan bir manevi güç vardır. 
  Kabe Allah'a açılan bir penceredir. Kuşlarda, bizim boşluk gibi gördüğümüz yerden geçmez. Sürekli nur yağdığı için yanından geçmeyi tercih ederler. Üstelik Kabe öyle bir yerde var olmuştur ki bölge tamamen manyetik enerji ile kaplıdır. 

Kabe'nin Üzerinde Neden Kuş Uçmaz
Haber

Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi

Cern projesi nedir ? Cern hangi amaçla kurulmuş ve Avrupa nükleer  araştırma merkezinde yürütülmeye başlanmıştır. Asıl sorulması gereken soru amaçları nedir ?


CERN projesinin Nükleer Araştırmalar için Avrupa Konseyi anlamına gelen Fransızca "Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire" sözcüklerinin kısaltılmış halidir. Bu kurum, İsviçre ve Fransa sınırında yer alan dünyanın en büyük parçacık fiziği araştırmalarının yapıldığı yerdir. 1954 yılında 12 ülkenin katılımıyla kurulmuş olan CERN'in günümüzde 20 asil üyesine ilaveten Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 50 üyesi bulunmaktadır.

CERN'de yüzlerce bin alanda, 3000 kişilik destek personeli ve nöbetleşe kısa süreler için çalışan 2500 kadar fizikçi, doktor ve bilim adamı vardır. Bunlardan 100 kadarı teorik fizikçilerdir. Diğerleri ise, teorisyenlerin fikirlerinin tecrübe edildiği deney düzeneklerinin projelerini hazırlayan, yapımını sağlayan ve deneyleri yürüten kişilerdir.

Büyü Var Mıdır Ve Sonuçları Nelerdir ?

 
  Sihir, yahut büyü... Geçmişte olduğu gibi bugün de insanlarımız çaresini bulamadıkları birçok rahatsızlıklarına sihir, yahut da büyü ismi verip çekiliyorlar... Büyüdür, sihirdir, deyince mesele bitiyor... Artık kime kızmışlarsa, kime hasım hissiyle bakmışlarsa işi onun üzerine yıkıyor, ona olan husumetlerini ilerletiyorlar. O yaptı bunu diyorlar. Ne ile belli sihir olduğu, büyü yapıldığı? Ancak bu konuda evham ve hayâlât işliyor, ucu bucağı gelmez vesveseler alıp yürüyor... Bu gibi mevzularda yapılacak ilk iş, hemen hüküm vermek; sihirdir, yahut büyüdür, deyip işi evham üzerine hükme bağlamak değildir. Önce bir durum tesbiti şarttır.

  Sihir, yahut büyü mü?Yâni ruhî, manevî bir hâl mi, yoksa cismî ve maddî bir rahatsızlık mı? Bunu düşünüp tesbit etmeye zaruret vardır, Çoğu zaman maddî ve cismî olan bir rahatsızlığı, ruhî, yani manevî sananlar, baştan hatâ ediyor; ilk tedbirlerde yanılıyorlar, çareyi ters taraftan aramaya başlıyorlar. Böylece zaman kayboluyor, hastalık ilerleyip, tedbir zorlaşıyor. Halbuki bunu iyice tesbit ettikten sonradır ki, isabetli çare aramak mümkün hâle gelir. Bütün bunlara rağmen: Diyelim ki büyüdür, yahut aynı mânâya gelen sihirdir. Çaresi?.. Bunu tedavinin belli bir çaresi, dondurulmuş bir usulü yoktur. Tıpkı yapılması için de belli bir usul ve bilinen bir şekil olmadığı gibi. Umulmadık yerden Allah şifa ihsan eder, bir de bakarsınız ki beklemediğiniz anda ve tedbirde kurtuluş bahis mevzuu olur... Şurasını hemen ifade etmeliyim ki, büyü ve sihir yapanlar, Allah indinde şirk yapan kâfirden sonra gelen büyük günahkârdırlar. Allah önce kendine şirk koşan kâfiri, hemen arkasından da büyü ve sihir yapmak suretiyle ailenin huzurunu kaçıranları azabına lâyık görüyor... Bu yüzden sihir yaptığını iddia eden büyücüyü islâm hukuku, cemiyette yaşatmaz, İnsanların arasından alıp hemen hapse koyar. Cüzzamlı gibi, onu insanlardan uzaklaştırır... Şurası unutulmamalıdır ki, geçmişteki gibi bugün sihir, yâni büyü yapma ilmi belli ve kesin bir bilgi hâlinde elde mevcut değildir. Kimse kesin olarak şunu yazar, şunu okur, şu hareketle şu büyüyü yaparım da tutar, diyemez. Çünkü bu mevzudaki ilim tarihte kalmış, günümüze kadar gelmemiştir. Kitaplarımızda yoktur. Olmayan şeyi kim bilir? Ama bildiğini iddia ederek insanları kandırır.
 
  Böylece denize düşen yılana sarılır. Meşhur ata sözümüzdür. Denize düşen yılana sarılır, denmiştir. Biz de bazen öyle oluyoruz galiba. Çaresini bulamadığımız, teşhisini koyamadığımız sıkıntılarımızda çareyi büyüde, sihirde görüyor; hemen hükmünü veriyoruz. – Büyü yaptılar, geçimimizi bozup huzurumuzu yok ettiler. Ya da kısmetimizi kapatıp olan işimizi olmaz hale getirdiler. – Öyle ise çare nedir? – Çare; büyücülere, sihircilere, falcılara gitmektir… Maşaallah büyü bozucular, sihir çözücüler de düzinelerle. Yeter ki sen paradan haber ver… Bana öyle geliyor ki, parayı kesin, ortalıkta ne büyücü kalır ne de sihirci… Aslında ben büyünün, yani sihrin varlığını kabul ediyorum. Ancak bunun tarihte kalan bir ilim dalı olduğunu, nasıl yapılıp nasıl çözüldüğüne dair bir ilmin günümüze kadar gelmediğini düşünüyorum. Bu yüzden de şurada burada büyü yapan yahut da bozan kimselere inanmıyorum. Şundan inanmıyorum: Büyü yapma yahut da çözme ilmi varsa, kitaplarda olacaktır. Kitaplarda olunca onu sadece meçhul kimseler bilmeyecek, kitap okuyan herkes bu bilgiye sahip olacaktır. Görülen odur ki, kitap okuyanlarda böyle doğru bir büyü yapma ve çözme bilgisi yoktur. Tam aksine, kitap okumayanlarda bu sırlı ilim çoğaltılıyor, müşteriler sıraya giriyor. Kanaatim odur ki, aile içinde insanlar, beyin yahut da hanımın tutumundan şikayetçi olurken olayı büyüye, sihre yormakta yanılıyorlar. Büyü de sihir de tarafların kendilerindedir.

  Şayet rahatsızlık unsuru olarak gördükleri hallerini kendi iradeleriyle düzeltmeye yönelseler ortalıkta ne büyüye ihtiyaç kalır, ne sihirbaza. Ama nefsi böyle bir özeleştiriye talip olmuyor. Kendi kusur ve hatalarını düşünmeye de fırsat vermiyor. En kolay yolu gösteriyor. – Büyü yapmışlar, sihirde bulunmuşlar. Bundan sonra yatakta muska aramalar, kapıda çaput bulmalar alıp yürüyecek; evhamlar, vesveseler, masum konu komşulardan şüphelenmeler meydan alacaktır. Çık çıkabilirsen işin içinden. Hayır hayır boşuna suçlamayın konu komşunuzu, yakınlarınızı ve dostlarınızı.

  Büyü falan yok, kendi ihmal ve kusurlarınız var. Yapılan büyüden dolayı hanımı evi terk ettiğini söyleyen bir bey: – Ne olur büyüyü boz, sihri çöz, bunu ancak sen yaparsın, diye ısrarda bulundu. Ben de: – Büyü yapılan hanım evi terk ederken bir bahane ileri sürer, bu bahane ile evi terk eder, seninki ne bahane ileri sürdü, onu söyle, dedim. Söylemek istemedi. Israr edince baklayı çıkardı: – Güya ben akşamları işimden çıkınca hemen eve gelmiyor da meyhaneye uğruyor, iki tek atıyormuşum. Zaten ben de bu itirafı bekliyordum. Hemen çareyi gösterdim. – Tamam, dedim, işte büyü de, büyü yapan da açıklandı. Büyüyü sen yapıyorsun meyhaneye gitmekle. Büyün de oradaki içkin. Çözmek istiyorsan akşamları işinden doğruca evine gel, meyhaneye uğrama. Göreceksin ki büyü derhal bozulmuş, sihir de hemen çözülmüş.
Ahmet Şahin tarafından yazılmıştır