Kayıp İslam Tarihi Hakkında Tüm Bilgileri Barındıran Kitap


Tarih sahasında genel okuyucu kitlesine hitap eden, dolayısıyla ilmî yönü çok öne çıkmamakla birlikte kuru hamaset girdabında da boğulmayan, ele aldığı konuyu genel hatlarıyla ortaya koyan eserler, belli bir ihtiyacı karşılamaktadır. Zira ciltler dolduracak ayrıntılı malûmâta sahip eserleri okumak herkes için mümkün olmadığı gibi konu hakkında evvelden umumî bir fikir sahibi olmak, bu hacimli eserler dünyasına girebilmek için bir anahtar vazifesi de görebilmektedir. Birkaç ay öncesinde, İslâm tarihini bu minvalde ele alan bir kitap Türkçeye tercüme edildi.

Firas Alkhateeb tarafından İngilizce kaleme alınan Kayıp İslâm Tarihi adlı bu eser, aslında web tabanlı bir projenin ürünü… Alkhateeb’in kurduğu ve İslam tarihinin sosyal, siyasal, kültürel ve bilimsel mirasını tanıttığı, İslam alimlerinin eserlerinden örnekler, çizimler, bilimsel bilgiler gibi modern Batı insanı bir tarafa, Müslümanların dahi önemli ölçüde haberdar olmadığı verileri sunduğu lostislamichistory.com internet sitesinin büyük bir teveccüh görmesi üzerine bu birikimin bir kitapta toplanması fikri gelişti ve kitap da böylece ortaya çıkmış oldu.

Kitap, İslâm tarihini Cahiliye döneminden başlayıp 21. yüzyıla kadar bütüncül bir şekilde ele alıp değerlendirme hedefine yönelmiş bir çalışma… On bir bölümden oluşan kitapta siyasi gelişmelerin yanı sıra bilimsel faaliyetler ve önemli atılım ve kargaşa dönemlerine de yer verilmiş. Önce Cahiliye toplumu ele alınarak, Risalet ve ardından dört halife dönemi anlatılmış. Bundan sonra kronolojik bir anlatımla Emeviler, Abbasiler ve Moğol istîlâsı geliyor. Endülüs’e ayrı bir bölümün ayrıldığı kitapta Osmanlı devri, “Diriliş” adıyla yeniden toparlanma ve yükseliş olarak işlenmiş. Bundan sonra ise Müslüman medeniyetinin düşüşü ve bu düşüşün doğal bir sonucu olarak hayatımıza giren bazı teolojik sorunlara değinilerek, “tecdîd” hareketlerinden bahsedilmiş.

Açık ve anlaşılır bir üslupla kaleme alınan eserde elbette bu konulara dair teferruatlı malumat bulunmuyor ki kitabın böyle bir iddiası da yok. Kitabı okuduğunuzda, önünüzde İslâm medeniyetinin 1400 yıllık serencamıyla ilgili genel bir resim beliriyor. Dolayısıyla bu kitap, sonraki okumalar için yol gösteren bir başlangıç basamağı olarak görülebilir. Bununla birlikte, kitabın göze çarpan kimi kusurları da yok değil. Meselâ Müslüman ilim adamlarının temel vazifesinin adeta Antik Yunan’la Rönesans Avrupası arasında bir “köprü ve taşıyıcı” olarak değerlendirilmesi, başka birçok eserde de görülen, “övücü” olduğu zannedilen ve fakat esasında pejoratif mahiyeti hâiz bir anlayıştır.

Tüm bunları göz önünde bulundurursak, Türk ve İslam tarihi ile ilgili kitap, film, tiyatro vb. eserleri takip eden Türk insanının İslâm tarihiyle alakalı genel ve özet bilgi ihtiyacına cevap verebilecek nitelikte olan bu eser okunup ardından daha derin okumalar yapılabilir.
Kaynak 
Burs Haber

0 yorum:

Yorum Gönder