Oğuz Han Mitolojide ilk Türk Devleti’nin kurucusu olarak kabul edilir. Bütün hayatı boyunca Gökbörü (Börteçine) kendisine kılavuzluk etmiştir. Hayatı, daha doğumundan başlayarak olağanüstü olaylarla doludur. Yüzünün rengi maviye çalar. al (kızıl) renklidir. Ağzı ateş gibidir. Çok çabuk büyümüştür. Doğar doğmaz yemek yemiştir. Bir kez süt emip sonra çiğ et yemiştir. Gücü simgeleyen boynuzlu bir tacı vardır. Babası Kara Han’ı öldürür. Ormanda tek boynuzlu bir yaratıkla vuruşarak onu yenip öldürür. Gergedan olduğu söylenen bu canlı muhtemelen aslında bir şeytandır. Pek çok boya adlarını o verir (Uygur, Kanglı, Kıpçak, Kalaç, Karluk). İki eşinden toplam altı tane oğlu olmuş ve bunların çocuklarından da Oğuz boyları meydana gelmiştir. Avlanırken, bir ortasında yer alan bir ada bulur. Bu adanın ortasındaki bir ağacın kovuğunda ışıklar saçan çok güzel bir kız oturmaktadır (Yarsub “Yer-Su” bu kızla sembolize edilir). Saçları akarsular gibi mavidir ve dişleri inci gibidir.
Onunla evlenir ve üç oğlu olur. Aradan yıllar geçer, bir gün gökten güçlü mavi bir ışık düşer ve ortasında güzel bir kız bulur (Gök-Kal “Gök-Hava” da bu kızla sembolize edilmiştir). İnanılmaz güzellikte olan bu kızın başında kutup yıldızı gibi ateşten bir ışık demeti vardır. Bu kızla da evlenir ve üç çocuğu olur. Rüyasında gördüğü Gümüş Ok’u bulup getiren ilk üç oğluna bölerek paylaştırır. Aynı şekilde rüyasında gördüğü Altın Yay’ı da ikinci karısından olan çocuklarına paylaştırır. Tarihçi Rüstem Paşa’ya göre Kuran'da adı geçen Zülkarneyn adlı kutlu kişi Oğuz Han’dır. Çünkü çiftboynuzlu tacı ile tanınmıştır. Lak (Ilak), Rak (Irak), Zak (Izak) gibi efsanevi ülkelerin kağanlarını yenerek buraları fetheder.
0 yorum:
Yorum Gönder