Adolf Hitlerin Hayatı


  Bu şahsın portresi baktığımız da insanların hafızasında şöyle kalmıştır: tarihin en deli adamı, kötü, emosiоnal ve sert konuşması ve jestleri olarak hatırlanır. Evet bu, İkinci Dünya Savaşı'nın ünlü kişisi, adı tarihe geçen, yirminci yüzyılda hakkında en çok bahsedilen liderlerden biri Adolf Hitler'dir. Asıl soyadı Şiklkruber (Schicklgruber) olan Adolf 20 Nisan, 1889 yılında Avusturya'nın Braunau şehrinde gümrük memuru Alois Hitler'in ailesinde dünyaya gelmiştir. Okulda başarısız ve sabırsız olduğu için orta öğretimi tamamlayamadı. Hitler "Mein Kampf (" Benim mücadelem ") eserinde bu yıllarını şöyle anlatıyor:" Babama göre bana uygun olan okul Realschule 3 idi. Avusturya liselerinde liderlik duygusunun gelişimine çok önem verilmediğini söylüyordu. Aslında o, (Hitler'in babası) hükmünü vermişti: Oğlu da kendisi gibi memur olacaktı. Hayatımda ilk kez 11 yaşımdayken muhalefete geçtim babam benim hakkımdaki planları hayata geçirmek için kararlı ve azimli olsa da, oğlu da beğenmediği bu fikri reddetmekte en az onun kadar inatçıydı

   Memur olmak istemiyordum. Usta bir ressam olmalıydım. Yada iyi bir lider. Realschuleda hiçbir başarı olamadığım takdirde, babamın beni hayal ettiğim saadete kavuşmak için serbest bırakacağını zannediyordum. Hoşuma giden ve ileride ressam olarak yararlanabilmek gereken dersleri okuyor, beni ilgilendirmeyen ve lüzumsuz saydığım dersleri ise kasten okumuyordum. Burada "mükemmel" ve "iyi" fiyatlarla birlikte, "yeterli" ve hatta "yetersiz" fiyatlar da alırdım. En başarılı dersler tarih ve coğrafya idi. Çok sevdiğim bu iki derste sınıf birincisi bendim.  Yaşım ilerledikçe mimarlığa daha yakın bir ilgi duymaya başladım ... Babam öldüğünde on üç yaşında idim ... Annem, babamın arzusuna uygun olarak devam etmeyi karar vermişti, yani memur olmamı istiyordu. Ben ise memur olmamak için her zamankinden daha azimli ve kesin kararlı idim ... Birdenbire bir kaç hafta çeken ciğer hastalığına tutuldum ve bu olay tüm aile anlaşmazlığına son verdi. Öyle ki, doktor, anneme ilerde beni hiç bir zaman bir Biro "hapis etmemesi" gerektiğini söyledi ve Realschule'deki eğitimime en az bir yıl ara vermemi tavsiye etti ... Hastalığım yüzünden annem Realschuledən ayrılıp akademiye girmeme izin verdi ".


  Babasının ölümünden birkaç yıl sonra, annesini kaybeden Adolf (Klara Pölzl) Çocukluğun sanata düşkün olduğu izlemek için Viyana'ya gitti. Burada iki kez Güzel Sanatlar Akademisi'ne kabul edildi, ancak sonrasında başarılı olamadı.Viyana'da yaşadığı yıllarda Hitler acı çekmekte ve perişan yıllar geçirmekteydi. Hitler Mein Kampf'a şunları yazdı: "Bugün, adı (Viyana'nın adı) son beş yıllık acı hatıradan başka bir şey ifade etmiyor. Beş yıl içinde, önce bir işçi olarak çalışmaya başladım. Karnıma doyuramayacak kadar çok az para kazandım. O günlerde, her zamankinden daha fazla şey öğrendim. Kendimi geliştirmek ve nadiren opera ziyaretlerimden dolayı, aç olduğum kitaplar haricinde eğlencem yoktu ve kitaplarım her geçen gün büyüyordu. Tüm zamanımı yalnız okuyup okumaya adadım. Bu yüzden bugün, bu yıllarda edindiğim bilgilerden (Viyana'da) yararlanıyorum. "

Adolf Hitler, Georges Schönererden ve Karl Lueger'in yaşadığı yıllarda Viyana'daki liderleri olduğu Avusturya Hıristiyan Sosyalist Partisi'nden etkilenmişti.4 O yıllardaki Marksizm fikirlerini ve Yahudileri sonsuz nefrete hakim tutan katı antisemitizm tarafından savundu. Hitler, Mein Kampf'ın eserinde şunları yazdı: " Bu aksiyomunun temelini oluşturan genel kuramlar ve toplantılar o tarihlerde yaratılmıştır . O zamandan beri, bu teorilere ve görüşlere çok şey kattım, ancak esaslı bir şey değiştirmedim. Aksine ben onlara bağlıydım. " Kısa süre sonra Adolf Hitler 1912'de Münih'e taşındı. Savaş sırasında, Bavyera Piyade Alayında teğmen rütbesiyle cephedeki savaşta Birinci Dünya Savaşı sırasında Alman ordusunda gönüllü olarak katıldı.

Savaşta iki kez yaralandı ve bulunduğu kahramanlıklar için "Demir Haç" ödülünü almaya laik görüldü. Savaştan sonra orduda propagandacı olarak Alman milliyetçiliyini yaymakla görevlendirilmiştir. 1919 yılının sonbaharında, Hitler ordudaki görevinden ayrılıp A.Dreksler tarafından yeni oluşturulan "Alman İşçi Partisi" ne dahildir ve bu partinin propagandası yürütmektedir. Bir yıl sonra partinin adı Nazi-Sosyalist Alman İşçi Partisi6 olarak değiştirildi6. Bu parti kendi gücünü göstermek için kurduğu SA (Sturmabteilung) organizasyonu ile sosyalist ve komünistlerin toplantılarına tecevüzkar saldırılar ediyordu. Partinin güçlenmesinin nedenini Hitler'de gören yönetim onu ​​1921 yılında parti yönetimine getirdi.  Adolf Hitler, rehberlik görevine geldiklerinde basın vasıtasıyla, hem de düzenlediği mitinglerle seri bir propaganda faaliyetine başladı.
Devamı Eklenecek...

0 yorum:

Yorum Gönder